Şaşıran Diyaloglar ile yeteri kadar fiziksel görünüşüm hakkında bilgiler verdim. Lakin bugün bir olay yaşadım ki bu kadarı da fazla. Evet, çok fazla!
Bazen günümüzde insanların hangi koşullar altında, hangi düşünceler akıllarına sokularak yetiştirildiğini düşünmekten kendimi alamıyorum. Zira bugün yaşadığım olaydaki zavallı kız çocuğu en 13-14 yaşında idi.
Pikniğe gittik bugün. 6 astronom biraz eğlenelim, stres atalım, doğaya çıkalım istedik. Lafı uzatmaya gerek yok aslında, insanlar neden pikniğe gitmek isterlerse biz de o sebeple gittik... Piknik ile ilgili herşey güzel hoş da, benim bir ara yaşadığım olay hem beni, hem de olayı yaşayan kız çocuğunu yeteri kadar korkuttu.
OnurCUK ile mangal başında iken soğanları mangala koymak üzere doğramam gerekiyordu lakin aldığım bıçak temiz olmadığı için yan taraftaki çeşmeye bıçağı yıkamaya gittim. Benimle eş zamanlı olarak yan masadaki ailenin kızı elindeki sürahiyi doldurmak üzere ayaklanmış. Aynı zamanda çeşmeye ulaştık. (Söz konusu çeşme piknik yapılan masalara en fazla 15 m. uzaklıkta.) Ben çocuğun sürahiyi doldurması için yavaşladım, çeşmeye doğru yürürken fakat kız çeşmenin önüne geldiğinde durup elinde sürahi ile bana bakmaya başladı. Ben de "Sen doldur suyu" dedim. Kız hâlâ bakmakta ve ben anlamadığını düşünerek "Sen suyu doldur benim acelem yok, bıçağı yıkamak için bekliyorum" dedim. Kızın suratı iyice değişti ve o an durumu anladım. Bu sefer ben de tırstım. O an kızın en ufak bir tavrı her şeyi değiştirebilirdi. (Es kaza çığlık falan atmaya kalksa kime, durumu nasıl izah edebilirsiniz ki?) Kızın gözümün önünde renginin attığını gördükçe benim de rengim attı ve sonrasında kız bir kaç adım uzaklaşınca çeşmeden yavaşça, ben de hızlıca çeşmeye doğru yaklaştım (bu esnada kız çeşmenin arkasına doğru saklandı.) Soğukkanlılıkla musluğu açıp bıçağı yıkayıp geriye döndüm.
Mangalın başına geldiğimde tekrar geriye doğru bir bakış attım ve hala çeşme arkasından bana bakmaktaydı. Anlamadığım nokta şu: Kayseri'deyiz. Elinde bıçak olan bir adamın doğal olarak algılanabileceği bir piknik ortamındayız. En önemlisi bende katil ya da sapık tipi yok!
Bir an için o anın benim için de ne kadar zor olduğunu tekrar gözden geçirdim şimdi. Kadın olmak zor bu hayatta, bunu çok iyi biliyorum. İki abla ile beraber büyüdüm çünkü. Belki bu yüzden de bir erkeğe göre kadın ve erkek eşitliği konusunda bu kadar aykırı düşünüyorum zaman zaman.
Ama şimdi de şu açıdan bakıp, bir erkek olmanın zorluğunu da görün şu hayatta: Herhangi bir gün, kalabalık bir ortamda, ortada hiçbir şekilde hiçbir şey yok iken hemen yanınızda oturan kadın çığlığı basıp sapık var diye bağırsa, (bu size hazırlanmış bir komplo da olabilir, tamamen art niyet ürünü bir düşmanlık da...) yapabileceğiniz HİÇBİR şey yok! O an ölümüne yediğiniz dayak ile ortada kalırsınız sadece. İşte bugün geldiğim nokta da buna benzer idi.
Detaylı düşününce zavallı kızcağızın da bir suçu yok. Belki ailenin bile... Ama toplumun bu konuda çok büyük bir suçu var. Hem de çok büyük...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder