27 Kasım 2013

Gurme - I

Kasım 27, 2013
Mushroom & Swiss

Ece hatun'la beraber Ankara sokaklarında gezinirken, reklam panolarında Burger King'in yeni bir lezzetini gördük. "Yemeliyiz", "yemeliyiz", kesinlikle yemeliyiz" derken bir gün sonrasında kendimizi Meşrutiyet'teki Burger King restoranına atmış bulduk. 

Uğruna bu kadar dert yandığımız lezzet, hamburger ile mantarı bir araya getirebilmiş yeni bir lezzetti: Mushroom & Swiss. Yurt dışında bir süredir var bu menü ancak Türkiye'de çok yeni. 

Adından da anlaşıldığı gibi hamburger köftesi üzerinde İsviçre peyniri ve mantardan oluşuyor hamburger. İçerik bile bizi yerimizde tutamıyorken verdik siparişi... Daha henüz hamburgerin paketini açarken alıyorsunuz peynirin o güzel kokusunu. Muhteşem... İkimizin de alışkanlığı hamburgerlerimize barbekü sosu eklemek ve bu sebeple kaldırıyoruz ekmekleri ki... Manzara biraz komik:


Evet, aynen resimdeki gibi iki parça küçük mantar ortaya konmuş (resim bize ait değil). Yani yeseniz, mantar tadını almanız mümkün değil. Hemen durumu bildirip, hamburgerlerimizi yeniden hazırlattırıyoruz. 15 dakikalık bir beklemenin ardından olması gerektiği bir şekilde hazırlanmış hamburgerlerimizi yemeye koyuluyoruz. 

Mantarlar özel bir sos ile hazırlanıyor. Gurme olsam belki derdim "şu sosla hazırlamışlar" diye ancak değilim, dolayısı ile bilmiyorum. Sos lezzetli lezzetli olmasına ancak mantarların tadını alıp götürmüş sanki. Evet mantarları yediğinizi hissediyorsunuz fakat beklediğiniz o mantar tadı sanki yok, sos ağır geliyor. Tabi, sosun tadı kötü demiyorum, gayet lezzetli ve güzel, ve İsviçre peynirinin yanına yakışır bir tadı var. Köfte Steakhouse'da olduğu gibi özel bir köfte değil (Yurt dışında bu menünün bir de Steakhouse ile yapılmış versiyonu var). İsviçre peynirinin ise kattığı lezzeti anlatamam, muhteşem.

Genel anlamda, mantar ne kadar istediğimiz lezzeti bize verememiş olsa da, tatmin edici bir lezzeti var hamburgerin. İçerik sadece köfte, peynir ve mantar ile kısıtlı olduğu için yeşillik, turşu, soğan gibi alternatiflerden bahsedemiyoruz... Bunları eğer isterseniz kendiniz ekletebilirsiniz (biz sormadık ancak yapmaları gerekiyor). Mushroom & Swiss genel olarak denemeye değer bir lezzet. "İnanılmaz bir lezzet olmuş" diyen çıkacağını beklemesem de, "çok kötüydü" diyen olacağını da beklemiyorum.


Bir daha yer miyim, işin açığı bilemiyorum. Bu tabi ki de kötü olduğu için değil ancak Burger King'in tercih edeceğim çok ve çok daha güzel lezzetleri olduğu için (bkz. Steakhouse). Denemeye değer olduğunu da tekrar belirtiyorum. Eğer özellikle mantar tutkunu iseniz, kendi açınızdan bakmakta fayda var (denerseniz de ekmeği kaldırıp mantarları saymayı ihmal etmeyin derim, zira mantar sayısındaki ihmal biraz genel bir durum gibi).

Afiyet olsun efendim!

23 Kasım 2013

Gece...

Kasım 23, 2013
Geceleri yazmak o kadar güzel ki... 

Uzun süredir bunu yapmadığıma inanamıyorum. Gecenin sessizliği, o sessizliği yırtan uzak ve derin sesler...

Her şeyden güzeli sevdiceğin varlığını hissetmek, kokusunu içime çekmek...

Uzak bir yerde, gece yalnızlık değil, güzellik ve mutluluk bıraktığında yanı başına, aldığı her nefes daha kıymetli oluyor insanın.

Gece bu huzurla devam ediyor...

03 Kasım 2013

Hayat Seni Nereye Sürükler...

Kasım 03, 2013
Şöyle bir geriye doğru baktım: En fazla 2009'da yazmışım bloga... Yazmışım epey. Nereden baksanız en az 3 günde 1 yazmışım. 

Tabi bu istatistik sonradan ciddi bir şekilde düştü. Geçen sene 18'de kalırken (ki bunun 3'ü reklam) bu sene bu yazı ile birlikte 14'ü bulmuş oldum (ki bunun da ikisi reklam). Ancak ne var ki, tüm bu zaman içerisinde aslında en fazla yazılmaya ve çizilmeye değer yıl oldu bu yıl... Bu sene gelecek olan "Year in Review" bu açıdan epey kalabalık olacak gibi. Ama diğer taraftan en az fotoğraflı olan da olabilir. Galiba en akılda kalıcı anlar en az belgelenenleri oluyor.

İyisi oldu kötüsü oldu ancak hayatımın en sıkıntılı, en stresli, en sorunlu dönemini bu senenin 3 ayı boyunca yaşadım. Öyle böyle sıkıntılar değil, hayatımın ne kadar iyi ve kötü anlamda kökten değiştiği bir dönem oldu işte bu aralık. 

Polyannacılığı çok iyi oynadığım için, hayatımın en stresli ve sorunlu yılı beni sonunda her geçen yıldan daha mutlu bir adam yaptı. Sorunlar, sorunlar... Bizim hayata daha iyi bakmamızı sağlayamayacaksa sonunda, niye var ki sorunlar...

Yazılacak çizilecek çok şey var.. Her üç günde bir yazamayacağımı biliyorum ancak yine de biraz daha gelecek bu yıl onu biliyorum...

Ne İzliyorum?

StZiza

En Son Yazılar

randomposts